Ağaç, kurak topraklarda ve sıcak ve kuru bir iklimde iyi yetişir, ancak daha soğuk iklimlere de uyum sağlar.
Meyveler başlangıçta yeşildir ve tüylerle kaplıdır ve sonbaharda olgunlaşır, tüylerini kaybeder ve güzel bir altın rengi alır. Olgun meyveler çok hoş kokuludur, bol pektin içeriği sayesinde soluk, sert, ekşi ve tanenler açısından çok zengindir. Pişirmek ayvayı tamamen değiştirir, posayı yumuşatır,
Ayvanın sağlığa 8 faydası
İşte eşsiz bir lezzete sahip ayvaların sağlığa 8 ana faydası.
1. Besin açısından zengin
Ayva, diğer birçok meyve gibi su ve lif açısından zengin, yağ ve protein açısından ise fakirdir. Kalorisi azdır, 100 gram ayva sadece 38 kaloridir. Ayvada bulunan lifler arasında pektin çok fazla bulunur, bu sayede kan şekeri ve kolesterol değerlerini kontrol altında tutmaya yardımcı olur.
Ayva ayrıca potasyum ve fosfor dahil olmak üzere bazı mineralleri ve özellikle C vitamini ve bazı B vitaminleri dahil olmak üzere bazı vitaminleri içerir.
2. Güçlü antioksidan etki
Ayva, hücreleri serbest radikal hasarından korurken metabolik stresi ve iltihabı azaltabilen zengin bir antioksidan kaynağıdır.
Araştırmalar, kuersetin ve kaempferol gibi flavonoller de dahil olmak üzere ayvadaki bazı antioksidanların iltihabı azalttığını ve kalp hastalıkları gibi kronik hastalıkları önlediğini göstermektedir.
3. Kalp sağlığı için faydalıdır
Ayva iyi bir lif kaynağıdır, kolesterol emilimini azalttığı için kalp ve damar sağlığını destekler. Ayrıca antioksidanların varlığı, atardamarlarda LDL kolesterolün birikmesini önlemeye yardımcı olur ve kalp ve damar hastalıkları riskini azaltmaya yardımcı olur.
Ayvada iyi miktarda bulunan potasyum, meyveye idrar söktürücü özellikler verir, bu nedenle tansiyonu düzenlemek için faydalıdır.
4. Sindirim problemlerini giderir
Ayvalar, mide ve bağırsaklar için faydalı olan iltihap önleyici özellikleri sayesinde çeşitli sindirim bozukluklarını tedavi etmek için uzun süredir kullanılmaktadır.
Son araştırmalar, ayva özünün bağırsak dokusunu ülseratif kolit gibi iltihaplı bağırsak hastalıklarıyla ilgili hasarlardan koruyabildiğini göstermektedir. Özellikle ayva özünün, kolondaki hasarı önemli ölçüde azalttığı bilinmektedir.
5. Reflüye karşı faydalıdır
Yeni araştırmalar, reflü ile ilgili semptomları azaltmak için ayva suyunun faydalı olduğunu göstermektedir. Reflü olan bazı çocuklar üzerinde yapılan bir çalışma, günlük ayva suyu takviyesinin, bu durumu hafifletmek için kullanılan ilaçlar kadar etkili olacağını göstermiştir.
137 hamile kadında yapılan başka bir araştırma, yemeklerden sonra alınan 10 mg'lık bir ayva şurubunun asit reflüyü hafifletmede ilaçlar kadar etkili olabileceğini göstermiştir.
6. Hamilelikte mide bulantısına karşı etkilidir
Gebeliğin erken dönemlerinde en sık görülen semptomlardan biri bulantısıdır. Bazı araştırmalar, ayvaların bu mide bulantısını hafifletmeye yardımcı olabileceğini göstermiştir.
76 hamile kadın üzerinde yapılan bir araştırma, 1 yemek kaşığı (15 ml) ayva şurubunun, hamileliğin neden olduğu mide bulantısını azaltmada 20 mg B6 vitamininden önemli ölçüde daha etkili olduğunu bulmuştur.
7. Alerjilere karşı koruma sağlar
Ayva, alerjik reaksiyonlardan sorumlu belirli bağışıklık hücrelerinin aktivitesini baskılayarak çeşitli alerjileri hafifletebilir. Bazı test tüpü çalışmaları, ayva özlerinin alerjik dermatiti önleyebileceğini ve tedavi edebileceğini göstermektedir.
Bazı uzmanlar, ayva ürünlerinin geleneksel alerji ilaçlarına güvenli bir alternatif olabileceğini öne sürse de, daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
8. Bağışıklık sistemini destekler
Ayvalar bağışıklık sistemini destekler ve ayrıca C vitamini ve lif içeriği sayesinde bazı zararlı bakterilerin büyümesini engelleyen antibakteriyel özelliklere de sahiptirler.
Tek bir ayva, sağlıklı ve işleyen bir bağışıklık sistemi için gerekli bir vitamin olan C vitamininin günlük değerinin yüzde 15'ini sağlar. Aynı şekilde yeterli miktarda alındığında bağırsak florasında yaşayan sağlıklı bakterileri destekleyen lif için günlük tavsiyenin yüzde 8'ini sağlar.
Sağlıklı bir bağırsak florası, vücut içi iltihabı azaltmak ve sindirim sistemindeki zararlı bakterilerden kaynaklanan enfeksiyonlara karşı direnci artırmak için kritik öneme sahiptir.
